Chez
Hakan, Hakan Bey’in Nevşehir Avanos’ta bulunan hediyelik eşya dükkanı, aynı
zamanda çömlek yapımının gelen müşterilere gösterilerek görsel bir şölen
yaşatıldığı sımsıcak bir atölye…
Chez adını Fransızcada ‘evi ,yeri, mekanı’ anlamıyla kullanıyor. Kapadokya turu boyunca pek çok kişiyle tanışmış olmamıza rağmen Hakan Bey’in samimi karşılaması ve misafirperverliğini başka bir yerde yaşamadık diyebilirim. Burada mühim olan satış yapmak değil, gördüğüm ve anladığım burada insan kazanmak isteği.. Dostlar kervanı da diyebiliriz.
Atölyede özel bir fotoğraf köşesi de mevcut. Özellikle ünlü isimlerin fotoğrafları yer alıyor. Kenan İmirzalıoğlu, Nurgül Yeşilçay, Özcan Deniz, Zeynep Beşerler, Olgun Şimşek ve daha kimler uğramamış ki Chez Hakan’a…
Ziyaretimizi
sanat atölyesini gezerek başlatıyoruz. Atölye Nevşehir’e özgü taştan (Kaya ev
) olmasından dolayı oldukça serin ve ferah, dışarıdaki sıcak havayı
unutturuyor. Görsellerle zenginleştirilmiş, el emeği ile dolu bir atölye..
Çanak,
çömlek ve el yapımı özel çizimlerle süslenmiş pek çok malzeme bulunuyor. Her
biri renk cümbüşü ve hepsi emek kokuyor. Hayranlıkla dolaştığımız atölye-dükkan
adeta hepimizi büyülüyor. Bizlerin güveç olarak da bildiği, mutfaklarımızda
kullandığımız pek çok malzeme çömlekten yapılıyor. Tava, kahve fincanı, şarap
şişesi, tencere, kupa, cezve, çay bardağı ve çay takımlarını sayabiliriz.
Gezimize
sohbetle devam ediyoruz. Hakan Bey bir şeyler ikram etmek istiyor, ev yapımı
özel şarabımız var deyince geri çeviremiyorum. Ev yapımı şarap özel yapılmış
mini şarap çömlekleriyle geliyor. Şarap ev yapımı çömlek el yapımı… Emekle
sunulan ikram daha bir leziz…
Tabi ki
Chez Hakan’a uğrayıp da çömlek yapmamak mümkün değil. Şunu net bir şekilde
belirtmek isterim ki uğradığınız çömlek dükkânlarında da atölyeler olmasına
rağmen müşteriye çömlek yaptırmak ayrı bir külfet olarak görülüyor. Çünkü bir
kişiye deneme yaptırılması arkada uzun bir kuyruğu beraberinde getiriyor ve
ardı arkası kesilmiyor. Bu sebeple uğradığınız diğer atölyelerde aynı teklifle
karşılaşmanız mümkün olmayabilir. Chez Hakan farkı burada gizli:) Biz rica
etmeden onlar hazırlıyor neler yapılacaksa.. Üstüne bir de ikramlar ve paha
biçilemez sohbet..
Çıtı-pıtı kıyafetlerinizle işe koyulmuyorsunuz tabi
Çıtı-pıtı kıyafetlerinizle işe koyulmuyorsunuz tabi
Öncelikle
geleneksel kıyafetleri giyip biraz çalışmış çabalamış görünmeniz gerekiyor. Şalvar
olarak bildiğimiz, Nevşehir’de ‘dimi’ olarak bilinen bol pantolonu üzerinize
geçirip bir de geleneksel yeleği giydiniz mi tamamdır. J Ayrıca
belirtmek isterim kimler gelmiş kimler geçmiş Hakan’ın Yerinden.. Kenan
İmirzalıoğlu bile giymiş geleneksel yeleği Ona göre giyin diyor Hakan Bey
Hazırlanmış
çömlek hamuru ile işimize koyuluyoruz. Hamur bu bölgeye ait özel bir toprak,
belli oranlarda su ile karıştırılarak hazırlanıyor, tarif ustalarda, biz hazıra
konuyoruz.
Pedallı
elektrikli makine ile hamuru yapım yerine yerleştirerek elimizle şekiller
veriyoruz.. Pedala bastıkça dönen mekanizma ile çömleğe hızlıca şekiller
verilmesi sağlanıyor, önümüzde bulunan su dolu kap ile ellerimizi ıslatıyoruz,
hamurun kurumaması gerekiyor, ellerimiz kurudukça tekrar ıslatarak istediğimiz
şekli veriyoruz. Sanıldığı kadar kolay değil. Çamur size değil sizin çamura
hükmetmeniz gerekiyor diyor ustam :)
Ustam
sağ olsun yerlere göklere sığdıramıyor bizleri, ne yeteneklisiniz, neler
yaptınız diye Biz bir yana, ustalarımızın eli değdi mi neler neler oluyor o
çamurdan, anbean izleyebiliyoruz, hayranlıkla..
Ustamızın desteği ile çamura şekiller veriyoruz ve bir mumluk ortaya çıkıyor Gururla fotoğraf çektiriyorum
Ve ardından evin gelini ilan edilen ben tarafından yapılan Türk kahvesi unutulmazlarım arasında. Kahvemizi de çömlek cezve ile yapıyoruz. Kısık ateşte çömlek ile yapılan Türk kahvesi bol köpüklü ve 40 yıldan fazla hatırlı oluyor besbelli.. Kendimizi evde hissetmememiz için hiçbir neden yok diyebilirim .
Cezvemiz
gibi fincanlarımız da çömlekten, ve renkli.. Kırmızı, sarı, yeşil ve mavi
renkleri mevcut. Fincanlardan almadan da dönmüyoruz. Renkler ve kahveye verdiği
tat cezbediyor.
Hakan Bey bu işe gönül vermiş ve bu sanatın devamlılığının sağlanması için canı gönülden çalışıyor. Tayini Nevşehir’e düşen memur, öğretmen kim varsa oldu ki Hakan Beye uğradı ve çömlek yaptı, gel öğren burada çömlek yap diyor.. Bir nevi kurs niteliğinde bir çalışma sergiliyor. Ve ücretsiz olarak sadece sanatın devamı için yapılan bir teklif, bir hediye.. Bu sanata ilgisi olanların gönülden öğrenmesi adına.. Toprak insana iyi geliyor diyor, alıyor stresi.. Hayranlıkla dinliyorum bu güzel anıları.. Böyle insanlar böyle sanatçılar var mıydı hala diyerek..
Avanos ‘u gezmeye gitmişken sanki gezmek görmek bir yanda kalmış biz sohbete dalmışız.. Konular konuları açmış.. Şarap derken, kahve derken zaman nasıl geçmiş anlamamışız… İlginç olansa Hakan beyi tanımayan yok.. Ünlü bir çömlek ustası.. Ünlü bir el sanatçısı.. Yaptıkları takdire şayan… Pek çok ünlünün uğrak yeri olan Chez Hakan, sanatçılar tarafından desteklenen ve özel ziyaretler gerçekleştirilen bir yer haline gelmiş.. Biz gittiğimizde bir sanatçı Hakan Bey’e imzalı kitaplarını yollamıştı.. Sebep ortada. Chez Hakan sıradan bir atölye, sıradan bir hediyelik dükkan değil. Avanos’ta bir sohbethane.. Bir dost hane.. Sohbeti ve gerçek dostluğu sevenlerin uğrak yeri..
Şaraba, kahveye en çokta sohbete doyamadan ayrılamadığımız Hakan’ın Yeri’ne ertesi gün tekrar gidiyorum.. Artık evin kızı olmuşum:) yabancılık çekmiyorum, daha çok evimdeyim… Yine şahane bir sohbet, yine dostlukla karşılanıyoruz.
Bu güzel 2 ziyaret için Hakan beye ve ekibine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum…
Mutlaka uğrayın.. Mutlaka sohbet edin..
El emeklerini çalışmalarını inceleyin…
Uğrarsanız benden de selam iletin…
İnstagram : @gamzenika