24 Ağustos 2016 Çarşamba

KAHVENİN HATRINA




Bazı insanlar baktığında içinizi titretir. Acısı gözlerine yansımış, her an ağlamaya başlayacakmış gibidir bu insanlar. Çoğu zaman kaçmak isterim bu gözlerden. Baktıkça derinlere dalarım ve elimden de bir şey gelmezse kahrolurum.. Bugün kaçıramadım gözlerimi.. Karşımda dolu gözlerle yemek yiyen canım personelimle 2 lafın belini kıralım dedik. Dedik ama ben söyleyecek söz bulamadim. Gözleri gibi içi de dolmuş anlattıkça anlattı.. Açıldıkça açıldı... Ve biliyordum normalde kimseyle paylaşmadığını.. Sadece dinledim.. Sözcükler boğazımda düğümlendi.. Benden yaşça büyük annem yaşında kadın neler sığdırmayı başarmıştı bu yaşama... Belki nelere isyan etmesi gerekiyordu da direniyordu içine atıyordu.. Kadın olmak zordu bu hayatta evet biliyordum.. Ama böylesi de içimi acıtıyordu.. Neden şiddete eğilim gösteren, o güzel gözleri dolduran insanlar vardı bu hayatta... Yemeğini yemedi.. Sadece anlatmaya acıkmış bunu anladım. Sordum neden yemedin diye... Aslında böyle olsun istemezdim dedi.. Böyle ağlamak istemiyorum fakat bazen de dayanamıyorum dedi... Rahat bıraktım içini dilediği gibi döksün diye.. Terk edilmiş olmak değildi aslında ağlatan üzen.. Bunca mücadele karşısında kılını kıpırdatmayan adamdı... 3 oğlan evladı olan bu anne kendi başına 2 evladını evlendirmiş.. Gelinlerini karşısına alıp uzun uzun konuşmuş.. Durumlarını neler yapabileceklerini anlatmış. Gelinim hala söyler dedi. Seninle o gün o balkonda içtiğim kahvenin tadını bir daha hiç bulamadım diye.. Çok etkilendim.. Evet bir kahvenin kırk yılı hatırı vardı ve eğer gerçek bir hayat hikayesi bu kahveye eşlik ettiyse nice kırk yıllar devirirdi.. Gel dedim bir kahve yapayım sana.. Kahvemizi yaptım yanına güzel bir çikolata ile ikram ettim.. Karşımda bana sonsuz teşekkürlerini sunan personelim.. Gerçekten yıllara değen bir küçük an yaşadık.. Kahve bahaneydi... Sohbet her şeye değdi. Sonra sordum gelinin kahvesi mi benimki mi :) Dolu gözler gülümsedi:) İkisinin yeri de ayrı müdürüm diye:) Kadın olmak zordu vesselam... Anne olmak zordu.. Bilmesem de karşımdaki bunu en iyi açıklayan örnekti.. Sen çok güçlü bir kadınsın ve çalıştığın için kendini taktir etmelisin diyebildim... Gerçekten güçlüydü... Kolay değildi bir ömre bunca acıyı sığdırmak ve üç evlat yetiştirmek...
Şimdi düşünüyorum da insanları anlamak ne kadar kolay aslında. Bir bakış anlatırken her şeyi biz önümüzdeki en güzeli göremeyecek kadar bos bakıyoruz etrafımıza.. Bir bakalım bakan gözler ne anlatıyor veya sözcükler dile geldiğinde neler dökülecek ağızdan.. Bir duyalım.. Belki elimizden bir şey gelmeyecek ama kırk yıl sürecek bir hatıra kalacak ömürlerde..

Tatlı sohbetleriniz olsun hatırları kırk yıllar süren mis kahvelerle.. Ve görelim yaşam bize neler sunuyor neler kıymetli..


Sevgiyle...

19 Ağustos 2016 Cuma





Erken kalkan erken yol alır sözü hayat boyu aklımda kalsın.. Bunu bir felsefe haline getirip hep böyle yaşayayım.. Puslu bir cumartesi gününden merhaba.. Susmayan telefonlar yapmışlar.. Uyutmayan işler.. Tatlı Tatlı telaşlar yapmışlar biz erken kalkalım ve erken yol alalım diye :)) Bu cumartesi güneş bulutlar ardına saklanmış, görücüye çıkacak genç bir kız gibi nazlı ve narin.. Tam da bu anda hadi at kendini sokaklara diyorum. Sahile yakın oturuyor olmanın da böyle güzel bir yanı var işte. Denizin sesini kokusunu hissederek yürümek uzun uzun.. Güne erken saatlerde başlamanın ayrı bir tadı var. Sanki güneş başka, çiçekler başka, kuşlar ayrı bir uçup ötüyor.. Sessizliğin sesi var erken saatlerde. Ve ben bu sesi çok sevenlerdenim... Eğer gerçekten iyi hissetmiyorsam ya da çok iyiysem (fark etmez bu iki uç nokta) atıyorum kendimi yollara.. Sessizlikte bir başka güzel suyun sesi ve yürümek bitmeyen deniz yolunda. Bu cumartesi böyle başladı. Bunca işin arasında, düşüneceklerim arasında kendime izin verdim:)
Hadi siz de uyanın artık:) Günü bitirmeyin.. Doya doya yaşayın.. Az uyku çok yol demek..
"Bilmek isteyen yola çıkar" Altaylarda şaman duasından bir cümle.. Erken kalkıp erken yol alalım.. Hayatta ne varsa öğrenip bilelim.. Hiç bitmesin bu doyumsuzluk.

Mutlu Haftasonları diliyorum...

18 Ağustos 2016 Perşembe

SON Kİİİ ÜÇ :)



Geri sayıma başladığımız zaman dilimindeyim.. Oldukça yoğun geçiyor. Bugünlerde tecrübe ettiklerimi de sizinle paylaşmak istiyorum. Öncelikle kız annelerinin neden çocukları çalışmaya başladığında çeyiz al bir kenarda dursun dediğini çok iyi anladım artık:)) Gerçekten önceden aldıklarımız ve yaptıklarımız yanımıza kar olarak kalıyor. Tabi ki gün gün değişen modeller renkler ve fikirler oluyor. Hatta ben bu sebeple bir çok detayı son günlere bırakmayı tercih ettim.. Yine de daha sonradan beğeneceğimi düşündüğüm her şeyi almıştım ve bu ürünler için hep iyi ki almışım da bir kenara koymuşum dedim :) Özellikle nevresim takımları , pike takımları ve havlu tarzında tekstil ürünleri sonradan beğenmeme ihtimali olmayan ürünler. Yeterli miktarlarda alıp bir kenara koymakta fayda var diye düşünüyorum ben çalışmaya başladıktan sonra öyle yapmıştım:) Bu tarz ürünleri önceden almanın bir faydası da indirim günlerini rahatlıkla takip ediyor olabilmek. Ürün indirime giriyor ve alıyorsunuz.. Daha sonra da çok fazla ihtiyaç duymuyorsunuz.. Yine aynı şekilde mutfak malzemeleri de sonradan beğenilmesi mümkün ürünler. Yemek takımları, kahvaltı setleri, çatal kaşık setleri gibi ürünler öncesinde alınarak sizleri rahatlatacaktır. Tavsiyem zevkinize göre uzun vadede kullanabilecek tercihler yapmanız. Böylece acaba sıkılır mıyım veya kullanımda zorlanır mıyım fikri de ortadan kalkıyor.
 Eviniz ile ilgili her şey zamanla olacak ve düzen sağlanacak. Bu sebeple biraz da kendimizle ilgilenmemiz gerekiyor. Hazırlık aşamasında dikkat edilmesi gereken bir diğer hususta kendinize zaman ayırmanız. Düğün nile ilgili detaylara zaman ayırmak ve bunları önceden planlamak.. Örneğin fotoğraf çekimi çok hassas bir konu. Eğer dış çekim düşünüyorsanız öncelikle fotoğrafçı araştırmanız gerekecek. Ben bu şekilde ilerledim. İstanbul ve İzmit olmak üzere pek çok fotoğrafçı ile görüşmem oldu. Hepsinden pakrt çeşitlerini öğrendim ve detaylı olarak bilgilendirmeler aldım. Fiyat ve paket detaylarını inceleyip size uygun olanı seçmeniz gerekiyor. Bazen fotoğrafçının kendisine göre prensipleri olabiliyor. Detay konuşmak faydalı. Benim tercihim düğün öncesi dış çekim oldu. Fotoğrafçım ise Meryem Türkmen. Araştırmalarım sonucu kendisine ulaştım. Çok pozitif şeker mi şeker. Tabi sonucu görmeden burada size övgü dolu cümleler kurmak istemiyorum. Zaten çekim sonrası da detaylı hir yazı paylaşıp gerekli tüyolar veriyor olacağım. Fotograf çekimi benim önceliklerim arasındaydı. Bu sebeple ilk önce hallettiklerim arasında yer aldı. Ve gerçekten karar verip randevu da alınca bir rahatlama oluyor. Bu şekilde tavsiye ediyorum.


Bir diğer konu ise çok çok önemli olan balayı:) balayı konusu da benim için çok hassas ve karar vermesi zor bir konuydu.. Düğün tarihinin belirlenmesi akabinde araştırmalara başladım. Aslında fikirlerim az çok belliydi. Bu sebeple de çok zorlandığımı söyleyemem. Sizlerin de mutlaka bir fikri vardır. Özel bir tatil düşüncesi insanın aklında mutlaka oluyor. Ben uzak diyarlarda keşifler yapmak adına tercihte bulundum diyeyim. Yine balayı konusundan bahsedeceğim ayrı hir yazım olacak. Bu şimdilik sürpriz olsun :) seyahat yazısı olarak kaleme almayı düşünüyorum. Sizler de düğün tarihi alındıktan sonra mutlaka balayı planınızı yapın. Bu planı yapmayıp erteleyip bu özel tatilden mahrum olan arkadaşlarım var. Tabi ki sonra da gidilebilir ama ben aynı büyü olacağını düşünmüyorum. Hep ukde olarak kalacaktır..Ertelemeyin karar verin ve hazırlıklara başlayın:))


Bu arada görselde gördüğünüz gelincik detaylı davetiyemiz :) Davetiyemizin de güzel bir anısı var. Gitmiş olduğum bir kursta, ders arası verip hava almaya çıktık. Tesadüf bu ki matbaa yanından geçtik, katalog inceledik vs derken bu modele vuruldum. Gelincik çiçeğini de oldum olası severim. Tablo gibi geldi gördüğüm andan beri. Nişanlım da beğenince sadece model vardı aklımızda. Başka bir yere bakmadık bile . Şimdi bu davetiyelere listeler hazırlamak ve dostları da unutmadan dağıtmak kaldı tabi ki çok önemli :) Davetiye listesi yapmakta lütfen öncelikli işiniz olsun . Aksi halde epey zorluyor. Ben başladım :)



Bu yazımda düğün öncesi evimiz ve kendimiz için neler yapabiliriz, nelere öncelik vermeliyiz gibi tüyolar verdim. Zaman ilerledikçe ve tecrübe ettikçe neler yapabiliriz ben yapmadım da pişman oldum dediklerimden bahsedeceğim:)



Herkese mutlu günler diliyorum.


Takipte ve sevgiyle kalın.